BTK Başkanı Tayfun Acarer, baz istasyonlarının radyasyon yaydığı söylentilerinin yaygın olduğunu ancak bu görüşe katılmadığını söyledi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, günümüzde kullanılan 2G ve 3G teknolojisiyle belki yakın zamanda kullanılacak 4G, hatta 5G teknolojilerinin hepsinin, mobil sistemlerin, hücresel mantığa dayandığını söyledi.
Baz istasyonu olmadan mobil haberleşmenin mümkün olmadığını ifade eden Acarer, “Baz istasyonundan cep telefonunuz ne kadar uzaklaşırsa baz istasyonunun yaydığı enerji sabit olduğu için sizin cep telefonunuz onu yakalamak için, onunla irtibat halinde olabilmek için daha fazla enerji yaymak zorundadır. Mobil haberleşme için baz istasyonunun yakın olması gerekmektedir” diye konuştu.
Baz istasyonlarının radyasyon yaydığı söylentilerinin halk arasında yaygın olduğunu belirten Acarer, bu görüşe katılmadığını söyledi. Baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalga X ışınlarının, gama ışınlarıyla karıştırıldığını dile getiren Acarer, “Oysa baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalga, haberleşmede kullandığımız frekans bandı risksiz alandır. Daha doğrusu iyonize etmeyen banda giriyor” dedi.
Hücre yapısını bozabilen X ışınları, gama ışınları, röntgen ışınları hatta XR cihazında geçerken kullanılan frekansların bir kısmının, iyonize eden banda girdiğini, buralarda uzun süre kalınca hücrelerde bozulmalar olduğunu ifade eden Acarer, şunları kaydetti:
“Bizim şu anda çevremizde kullandığımız 2G-3G sistemleri, onun dışındaki el telsizleri veya televizyon ve radyo frekansları, bunlar iyonize olmayan, yani hücre yapısının bozmayan band içerisinde. O yüzden de ‘bunlar hücre yapısını bozdu’ diye riski yok. Dünyada bu sistemler kullanılmaya başladığından bu yana, ‘bunun zararlı bir etkisi var mı?’ diye araştırmalar yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütünden, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansından uzmanlar, geçtiğimiz ay Türkiye’ye geldi, bu konuda açıklama yaptı. Dediler ki ’20 küsur senedir biz bunu izliyoruz, şimdiye kadar kanser yaptığına dair bir bulgu yok.’ Bu, önemli bir şey.”