Yıldızlarda oluşan reaksyonları taklit eden Wendelstein 7-X tüm dünyaya yetecek kadar enerji üretecek!
Almanya Max-Planck Enstitüsü bilim insanları, dünyanın en büyük füzyon reaktörü Wendelstein 7-X’in son testlerden başarıyla geçtiğini müjdelediler.
Wendelstein 7-X Proje Müdürü Thomas Klinger, füzyon reaktörlerin artısının nükleer enerji ve atom çekirdeğini bölen fizyon santrallerinin aksine çevreye zararlı atık barındırmaması olduğunu söyledi.
“Nükleer santraller de, fizyon santraller de aynı problemle karşımıza çıkıyor. Çevreye zararlı atıkları 10 binlerce yıl saklanmak zorunda. Ama bizim füzyon santralimizde böyle bir tehlike yok.” Tam 19 yıldır üzerinde çalışılan Wendelstein 7-X, 56 ton manyetik bobini ve 250 giriş noktasıyla şimdiye kadar üretilmiş en karmaşık yapı olarak anılıyor.
Füzyon santraller sadece iki hidrojen atomu kullanarak çalışıyor. Döteryum ve trityum gibi iki hafif elementin nükleer reaksiyonlar sonucu birleşerek daha ağır bir element oluşturuyor. Çekirdek tepkimesi olarak da bilinen bu tepkimenin sonucunda çok büyük miktarda enerji açığa çıkıyor. Wendelstein 7-X’in tüm gücüyle çalışmaya başlaması için önümüzde yüz sene var.
Wendelstein 7-X Proje Müdürü Thomas Klinger konuyu açıklığa kavuşturdu:
“Burada bilimi ön görüyoruz. Tıpkı bitkiler için tohum ekmek gibi. Şimdi tohumlarınızı ekmezseniz 100 yıl sonra burada bir ağacınız olmaz. Geleceği düşünmeniz lazım.”
Almanya’da uygulanan füzyon testler Fransa’da bulunan santrallerden daha farklı. Fransa’da Tokamak isimli bir plasenta kullanılıyor ve bu plasenta bilim insanlarına göre metale uyumlu manyetik bir alan yaratılmasını sağlıyor.
Almanya’da ise plazma tutulmasını, plazma dışındaki bobinler yardımıyla yapan manyetik tutma aygıtı stellarator sağlıyor. Stellaratorun döşenmesi oldukça uzun ve zorlu bir yolculuk.
