900’lü yıllarda yaşamış ve ölmüş olan bir Viking’in cesedi Amerika’daki bir tarlada bulunmuştu. Savaş aletleri ve satranç benzeri bir oyunun parçalarıyla birlikte bulunan ceset Viking savaşçıları hakkında aydınlatıcı bilgiler verdi.
Viking döneminde savaşçıların yalnızca erkeklerden oluştuğu varsayılıyordu. Ancak Norveç’in Solør kentindeki bir Viking mezarlığında bulunan iskelet üzerinde yapılan araştırmalar bu varsayımın yanlış olduğunu kanıtlar nitelikteydi.
1900 yılında bulunan mezar için Mezarlığa ilk bakıldığında kafatası bir kalkanın üzerinde duruyordu. Altında ise bir atın kemikleri vardı. Mezar kılıç, mızrak ve ok gibi savaş ekipmanlarıyla doldurularak iskeletin üzeri örtülmüş haldeydi. Bu ise efsanelerde geçen antik Viking kadın savaşçılarına dair ilk işaret olarak yorumlanabilirdi. Ancak kanıtlanabilmesi için aradan 120 yıl geçmesi gerekti.
Arkeolog Ella Al-Shamani, mezarda bulunan kafatasının, bir kadına ait olduğunun tespit edildiği fakat silahlarıyla gömülmesine rağmen tarihi kayıtlara ‘savaşçı mezarı’ olarak geçmediğini söyledi.
National Geographic’in hazırladığı yeni belgesel yüz yıllar önce yaşamış insanları kalıntılarından yola çıkarak yeniden tasarlamayı hedefliyor. Bulunan kadın savaşçının yüzünü yeniden oluşturmak için bir araya gelen bilim insanları kadının ok, kılıç balta gibi silahlarıyla gömüldüğünü ve aynı zamanda başında ağır bir kılıç yarası olduğunu tespit etti.
Viking Kadın Savaşçı’nın Yüzü
Yapılan muayeneler, iyileşme belirtileri gösterdiği için yaranın ölüme neden olup olmadığını göstermiyor. Ancak Al-Shamahi, bunun bir Viking kadınında savaş yarasına dair ilk kanıt olduğuna inanıyor.
Yüzün yeniden tasarlanması konusunda çalışan Dundee Üniversitesi’nde bir uzman, yüzün antomik kaslardan ve cilt katmanlarından oluştuğunu belirtti. “Elde edilen yeniden canlandırma hiçbir zaman %100 kesin değildir, ancak onları gerçek hayatta iyi tanıyan birinin tanıması için yeterlidir.”
Viking savaşlarının sadece erkeklerden oluştuğu düşüncesi, 70 yıl boyunca erkek olduğu düşünülen bir Viking savaşçısı iskeletinin 2017’de kadın olduğunun ispatlanmasıyla çökmüştü. Bu kadın da tıpkı Solør’daki gibi savaş aletleriyle gömülmüş. Ayrıca yanında satranç benzeri bir oyun parçası bulunmuştu. Bu bulgular ışığında kadının üst düzey bir asker olduğunu varsaymak mümkün.
Teknolojik gelişmelerin antik kültürlere ve geçmişe ışık tutması açısından örnek olan bu tarz olaylar her zaman dikkatleri üzerine toplamıştır. Benzer çalışmaları ve önemli bilgileri ilerleyen zamanlarda da göreceğizdir.
