Dünyamız birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Birbirinden farklı özelliklere sahip olan bu canlıların birçoğu insanlar için garip olarak nitelendirilebilir. Bugün bu farklı özelliklerden birine yoğunlaşacağız. İşte En Enteresan Dişlere Sahip Olan 5 Sualtı Canlısı!
Kurabiyekesici Köpekbalığı
Latince adı, Isistius brasiliensis’tir, buradaki isistius bildiğimiz eski Mısır ışık tanrısından, brasillens ise sıklıkla bulunduğu Brezilya sahillerinden geliyor. Cookiecutter (hamur kesici) denmesinin sebebi ise kurbanlarının üzerinde açtığı yaraların şeklinin kurabiye gibi yuvarlak görünmesidir. Yetişkinliğe erişen canlılar yaklaşık 50-60 cm boyuna ulaşabiliyorlar. Çok da büyük sayılmayacak bir köpek balığı.
Derisinin hemen altında bulunan ışık yayan organlar ve fotofor denilen derisi sayesinde parıl parıl parlar. Kurbanlarında ölümcük yaralara neden olmazlar ancak büyük bir acı yaşattıkları kesin. Vantuzlu dudaklarıyla avına yapışıp, vücudunu döndürüp keskin dişleriyle delerek yiyorlar.
Bofa Balığı
Taşemengiller familyasının bir üyesi olan bufa balığı bir zamanlar zenginlerin sofrasında sık sık yer alıyordu. Hatta bazı araştırmacılar İngiliz Kralı I. Henry’nin bu balığı aşırı tüketmesi sonucu hayatını kaybettiğini düşünüyor.
Bu balığın en belirgin özelliği çenesinin bulunmaması. Ancak bu onun dişleri olmadığı anlamına gelmiyor. Aksine daha korkutucu görünmesini sağlıyor diyebiliriz.
Bu balıklar, parazit gibi başka deniz canlılarına yapışarak kan emiyor. Kan ile beslenmesi sebebiyle, “denizlerin vampiri” ününü kazanmıştır. Anadrom türdür, yani hem tatlı hem de tuzlu suda yaşayabilir.
Siyah Ejderha Balığı
Bu canlı denizin 2 bin metre derinliğinde yaşıyor. Avlanmak için geceleri yüzeye çıkıyor. Sadece dişleriyle değil, gözlerinin altındaki ışık üreten alanla da ünlü olan bu canlı, bu şekilde önünü aydınlatarak keskin dişleriyle kurbanını yakalıyor.
Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası
Deri sırtlı deniz kaplumbağası, 2 metreye ulaşabilen boyu ve 600 kilograma varabilen ağırlığıyla, yaşayan en büyük kaplumbağadır. Deri sırtlıları Atlas, Büyük Okyanus ve Hint Okyanusları’nda; kuzeyde Labrador, Alaska ve Norveç’ten, güneyde Şili, Arjantin, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Yeni Zelanda’nın güney uçlarına kadar geniş bir alanda görmek olasıdır.
Ağzının içinde sıra sıra dişler bulunuyor. Bu dişler özellikle deniz analarını avlamak için bu şekilde gelişmiş. Isırmasına yardımcı olacak şekilde, özellikle kıvrık bir gagası vardır. Boğazında bulunan arkaya dönük ve kancamsı çıkıntılar da avını yutmasını kolaylaştırır.
Bobbit Solucanı
Bobbit solucanları, okyanusların tabanlarında, yüzeyden yaklaşık 10-40 metre derinlikte yaşayan, denizel, poliketik (kitinden yapılmış çok sayıda kılsı yapıya sahip) bir avcı solucandır. Hemen her yerde bulunabilseler de, genellikle Endonezya-Pasifik bölgesinde bulunurlar.
Kendisini okyanusun yumuşak veya çamurlu tabanına gömen bu solucanlar, kafalarının üzerindeki 5 antene bir uyaran gelene kadar pusuda beklerler. Uyarı geldiğinde o kadar hızlı ve o kadar güçlü saldırırlar ki, avlarının genellikle kaçmaya fırsatı olmaz. Üstelik bu türlerin çeneleri o kadar güçlüdür ki, genelde yaşam alanları olan resifleri sadece çeneleriyle yararak ilerleyebildikleri gibi, bir defasında avı olan bir balığı ortadan ikiye böldüğü de gözlenmiştir.
Ayrıca vücudunu saran kılsı yapılar son derece zehirlidir ve yapılan araştırmalar, bu zehrin insanda kalıcı hissizliğe neden olabileceğini göstermektedir.
En Enteresan Dişlere Sahip Olan 5 Canlı adlı yazımızın sonuna geldik.